Yasin Bulat
2 min readJul 20, 2021

Yalıtılmış Eğitim

Birçok kez sosyal hayvan olarak tanımlanan insan, belki de bu özelliği ile diğerlerinin arasından sıyrılıp dünyayı domine eden canlılardan olmuştur. Sosyal oluşumlar sayesinde insanlık, birbirleriyle iletişimini güçlendirmiş, bilgi akışını arttırmış ve öğrenmeyi verimli hale getirmiştir. Bu noktada insanın öğrenme başarısını geliştirdiği komünlere bağlamak yanlış olmayacaktır. Modern insan türünün eğitim kavramını ilk yorumladığından beri eğitim komünlerle devam etmiştir. Çevrimiçi eğitim sürecinde yeni eğitim modellerine imza atan eğitimciler belki de eğitimin önüne en büyük engeli bu şekilde koymuşlardır. İnternette bilgiye daha sormadan ulaşabildiğimiz bu dönemde, çevrimiçi eğitimde derslere odaklanıp komünlerin gücünü yok saymak öğretimi durdurmuş ya da en iyi ihtimalle yavaşlatmıştır.

Sosyal varlıklar olarak,” izole öğrenim” birbirimizden en uzak kaldığımız dönemde bile uzak durmamız gereken bir öğrenme biçimidir. Belki de iletişim -sosyal taklit- öğrenmenin en ilkel yöntemidir. “Ars longa, vite brevis” olarak da bilinen sanat uzun, hayat kısa sözü sosyal taklit ile öğrenmenin hayati bir öneme sahip olduğunu gözler önüne sermektedir. Sosyal taklit yeteneğiyle birbirine bağlanan insan, yine sosyal taklit ile özgürlüğe ulaşmaktadır. İletişim ile öğrenme insana özgü olmasa da- en yakın akrabalarımız olan şempanzeler, yavrularına sosyal taklit ile kabilenin geleneklerini ve yaşam biçimini öğretir- insan sosyal taklit ile öğrenmede en detaylı sonuçlara ulaşmıştır. Diğer taraftan öğrenmenin hiçbir çeşidi — bilişsel, duyuşsal ya da devinişsel- öğrenmekle bitmez. Öğrenilenlerin üst düzeylere çıkması asıl öğrenme ve gelişme için zaruridir. Komünler ile etkileşimin olmadığı izole eğitimler “ çevrimiçi sertifika eğitimleri, ders kayıtlarının izlenmesi” öğrenilenlerin başlangıç düzeyinde kalmasına neden olur. Algıda seçicilik, dikkat dağınıklığı gibi nedenlerle söylenenlerin, öğrenilmesi gerekenlerin bir kısmı hiç dinlenmez bile. Komünler bu durumlarda öğrenilenlerin dallanmasında ve genişlemesinde hayati önem taşır. Arkadaşlarla yapılan ders sonrası değerlendirmeleri ya da fikir paylaşımları, daha önce dikkat etmediğimiz noktaları fark etmemizi sağlar. Örneğin Einstein ilk Amerika’ya gittiğinde, üniversite yetkilileri tutucu tavırlar sergileyerek Einstein’ın ders sonrasında öğrencilerle vakit geçirmesini ya da diğer hocalarla buluşmasını yasaklamıştır. Zamanla bilimsel verimliliği düşen Einstein bu konuda soru sorulduğunda “öğrenci yemekhanelerini özlüyorum” diyerek cevap verip oradaki tartışmalar sonucunda çoğu fikrinin geliştiğini ya da anlamlandığından bahsetmiştir. Sonuç olarak bilgi edinimi ve genişlemesi amacıyla kurulan üniversitelerin çevrimiçi öğrenme döneminde komünü göz ardı etmeleri ancak öğrenmeye pranga vurmaktadır.

Yemek bulmayı kolaylaştıran, düşünceyi genişleten iletişim ve etkileşim, en izole olduğumuz dönemlerde bile göz ardı edilmemeli ve eğitim programının parçası olarak görülüp desteklenmelidir. Bilişsel, duyuşsal ve devinişsel kazanımları üst düzeylerde gerçekleştirebilmek ancak bu şekilde mümkündür. Pandemi döneminde gerçekleşen eğitim reformları, eğitimi kolayca ulaşılan bilgiden sıyırıp tecrübe, beceri seti, analiz gibi komünler tarafından iletişim ile gerçekleşecek şekilde düzenlemelidir.

Yasin Bulat

Birçok genç gibi, ben de hayatımı kurmaya çalışırken oradan oraya koşuyorum. Bu durmaz çabalarımdan öğrendiklerimi yazarak yaşadıklarımı çözümlemek istiyorum.